İzmir Karşıyaka Kilisesi’nde Azize Helena Bayramı

Ayin’i, Monsenyör Kmetec yönetirken, Vatikan’ın İskandinavya Büyükelçisi Monsenyör Julio Murat ve İzmir’in farklı kiliselerinden gelen rahipler Ayin’e eşlik ettiler.

Özdeyişler Kitabı’ndan ve Aziz Pavlus’un Galatyalılar’a Mektubu’ndan Sözler okunduktan sonra peder Dariusz, Aziz Yuhanna tarafından yazılan Mesih İsa’nın İncil’inden sözler okudu. 

Ardından İzmir Başepiskoposu verdiği vaazında Azize Helena’nın hayatını anlattı: “Helena, bizim topraklarımızda, mütevazi bir ailede doğdu. Büyük ordu lideri I. Konstantius Chlorus ile evlendi. Roma İmparatoru olduğunda Konstantius Chlorus siyasi nedenlerden dolayı onu terk ederek boşandı. Helena Ailesinden ve o zamana kadar özveri ve sevgiyle büyüttüğü oğlundan uzaklaştırıldı. Ama asla cesaretini kaybetmedi ve alçakgönüllülükle gölgede kaldı.

Oğlu, Konstantin 306’da York’ta imparator olduğunda, onu imparatoriçe yaptı ve ona bir onur olan “Fausta” unvanını verdi. 

Bu dünyanın onurları Helena’nın kalbini asla etkilemedi; tam tersine, komşusu için doğal bir kaygıyı harekete geçirdi ve bu kaygı sadaka verme, yoksulların maddi ihtiyaçlarını karşılama ve çok sayıda insanı hapishaneden, madenlerden ve sürgünden kurtarma biçimini aldı. Bu merhamet işleri Helena’nın o kadar parlak ve bulaşıcı olan imanını yansıtıyordu ki, oğlunun Hristiyan olmasında ve üç yüzyıl süren zulümden sonra Hristiyanlara ibadet özgürlüğü tanıyan Milano Fermanı’nın 313 yılında ilan edilmesinde ne kadar etkili olduğu merak konusudur. Dini kutlamalara katıldığı, kalabalığa karışmak için mütevazı giyindiği ve açları bizzat servis yaparak öğle yemeğine davet ettiği söylenir. Azize Helena’nın hayatını karakterize eden şey, iman, sevgi, sabır, alçakgönüllülük, cömertlik ve başkalarına adanmışlıktır.

İmparator ailesinde iki ölüm sebebiyle büyük bir trajedi yaşandı. Bunun için Helena 78 yaşındayken 326 yılında, Mesih’in darağacı olan– Haçını bulma arzusuyla Filistin topraklarındaki Kutsal Yerlere tövbe eşliğinde bir hac yolculuğu yapar. Helena, büyük bir dini coşkuyla imana tanıklık eder, hayır işleri yapar ve kutsal yerlerde ünlü bazilikalar inşa eder. Kayaya oyulmuş Mesih’in mezarını ve kısa bir süre sonra da Rabbin Haçını bulur.

Kurtuluş aleti olan kutsal haç Azize Helena’nın hayatının merkezindedir. Bugünkü kutlamaların merkezinde Mesih’in Çarmıhı yer almaktadır. Birçok kişi, şöyle sorabilir: siz Hristiyanlar, neden bir işkence aletini, acı, yenilgi ve başarısızlığın bir işaretini kutluyorsunuz? Çarmıhın tüm bu anlamları ifade ettiği doğrudur. Yine de kurtuluşumuz için çarmıha gerilen kişi nedeniyle, Tanrı’nın sevgisinin dünyanın tüm kötülüklerine karşı nihai zaferini de temsil eder. Bizim için de: kutsal haç hayatın merkezidir, çünkü kutsal haç kurtuluşumuzun aletidir. Buna Azize Helena gibi inanıyor muyuz? Kutsal haçın bizim için hayat ve umut simgesi olduğuna inanıyor muyuz? Azize Helena Kutsal haçı bulmak için uzun, binlerce kilometre süren bir iman yolculuğu yaptı. Biz bu yolculuğa hazır mıyız?” dedi.

Aziz Yuhanna Katedrali’nde görevli Mesut bey ilahi söyleyerek ve Yasemin Perşembe org çalarak bayrama güzel bir renk kattılar. Ayin’den sonra kilisenin bahçesinde tüm katılımcılara ikram verildi.

(SAT-7 TÜRK/İZMİR-Nathalie Ritzmann)