Türkiye Katolik Kilisesi’nin İzmir’de İsa’nın Kutsal Yüreği’ne Adanması
11 Haziran 2024
/
İzmir’deki Aziz Yuhanna Katedrali’nde, 7 Haziran Cuma günü Kutsal Kalp Yortusu’nda, Türkiye’deki Katolik Kilisesi’nin İsa’nın Kutsal Yüreği’ne Adanma Töreni gerçekleştirildi. Tören, Vatikan’ın Türkiye Büyükelçisi Apostolik Nons Monsenyör Marek Solczyński başkanlığında yapılırken ülkede bulunan hemen hemen bütün 4 Katolik cemaatinin Episkoposları törene katıldı. İzmir Anglikan Kilisesi’nden Peder James Buxton da hazır bulundu.
Bu törenin önemi Katolik Kilisesi tarafından şöyle açıklanıyor: “İsa Mesih’in ölümünün sembolü olan Kutsal Yüreği’ne güvenin bir eylemi olarak gerçekleştiriliyor. Biz, insan olarak, Tanrı’nın sevgisinin gizemlerini daha iyi anlamak için sembollere ihtiyaç duyuyoruz.
Mesih İsa’nın Kutsal Yüreğine tefekkür ettiğimiz an, Tanrı’nın kendisini tamamen bize verdiği ve Efkaristiya’da kutladığımız armağan olan ölümüdür. Bu Kutsal Yürek Mesih İsa’nın ölümünü, dirilişini ve bize olan sevgisini hatırlamamızı sağlar. Bu amaçla, Kilisemizi büyük bir güven ve umutla Tanrı’nın ellerine emanet ediyoruz.
Bu adanmanın ana fikrinde İzmir Başepiskoposluğu’nun Şansölyesi Peder Alessandro Amprino yer alıyor. 8-15 Eylül 2024 tarihleri arasında Ekvator’un başkenti Quito’da “Dünyanın iyileşmesi için kardeşlik. Hepiniz kardeşsiniz (Matta 23:8)” başlığı altında düzenlenecek 53. Uluslararası Efkaristiya Kongresi’nde Türkiye Katolik Kilisesi’ni temsil edecek. Ekvador, 150 yıl önce, 1874 yılında İsa’nın Kutsal Yüreği’ne adanan ilk ülke olduğu için konferans Quito’da düzenleniyor.
Vatikan’ın Türkiye Büyükelçisi Apostolik Nons Mons. Marek Solczyński
Peder Alessandro, Ekvador’un adanmasının ardından oluşan coşkudan ve mevcut ruhani meyvelerini gördüğünde, kalbinde aynı fırsatı Türkiye Kilisesi içinde sunma arzusunun doğduğunu açıkladı. Bu fikri Türkiye Katolik Ruhani Reisler Kuruluna (CET’e), Quito Kongresi ile birlikte düzenlenen Türkiye Katolik Kilisesi’nin ulusal Efkaristiya yılı için bir girişim olarak önerdi.
Her Episkoposluk bölgesi için bir tane olmak üzere ulusal düzeyde üç etkinlik kararlaştırıldı: İlk etkinlik Anadolu bölgesindeki İskenderun’da adanmış kişilerin katılımına özel bir ruhani inziva, daha sonra İzmir Başepiskoposluğu’nda Türkiye Katolik Kilisesi’nin İsa’nın Kutsal Yüreği’ne Adanma Töreni ve son olarak İstanbul bölgesinde Efkaristiya yılının sona ermesi ile yapılacak bir etkinlik. İzmir Katedrali, Son Akşam Yemeği sırasında başını İsa’nın Kutsal kalbine yaslayan Havari Aziz Yuhanna’ya adanmış olduğundan bu törene ev sahipliği yapmak üzere seçildi.
Vaaz, Türkiye Katolik Ruhani Reisler Kurulunun (CET) Başkanı olarak görev süresi önceki gün yenilenen İzmir Latin Katolik Başepiskoposu Mons. Martin Kmetec tarafından verildi. Vaazında, “İnsanın en derin arzusu sevmek ve sevilmektir. Sevmek ve sevilmek insan yaşamının anlamını oluşturur. Tanrı bu arzuya sonsuz sevgisiyle karşılık verir. Tanrı Yaratıcıdır ve yarattıklarına sadıktır. Her birimize sadıktır. Tanrı kalbimiz gibidir. Kalbimiz sessizce atar. Aynı şekilde Rab bize eşlik eder. Bizi önemser. Ve biz bunun farkına varmayız. Onu hissetmeyiz. Ama O, sonsuz sevgisi içinde, her zaman mevcut, her zaman dikkatli, her zaman sevgi doludur. Allah Sevgi’dir ve her zaman sevgisine sadık kalır.
Semitik dünyada yürek, insanın düşünce, farkındalık ve hafıza merkezini ifade eder. Her şeyden önce insanın sevme kapasitesini ifade eder. Bu nedenle, Kilise olarak Allah’ın bizi asla unutmadığını, yaşamımızın her anında bizi düşündüğünü ve bizi sevdiğine iman ederiz. Kilise olarak çarmıhta ölen Mesih’in insan Kalbinin, Onun ilahi ve kutsal Kalbinin de yeri olduğuna inanırız. Mesih’te insan kalbi atıyordu, ama aynı zamanda Baba’nın kalbiyle birleşmiş olan Oğul’un kalbi de atıyordu. Bunun için sonsuz sevgisiyle bizi sonsuzca sevdi.
Hayatın zahmetini seçen, gözyaşlarını, sevgisini ve acısını gizlemeyen Mesih’in zayıf yüreğine güveniyoruz. Mesih’in insani ve ilahi yüreği, her acıyı, her ıstırabı, her insani yoksulluğu hissetmiştir ve sonsuza dek hissedecektir. Bu nedenle kendimizi özgürce ve tamamen ona emanet ediyoruz.
Kalplerimizi dua ve imanla onun sevgisine açarız. Kendimizi ona emanet etmek istiyoruz. Bu, onun sevgisine inanmak ve derin derin düşünmek demektir. Onun çarpıntılarını sürekli dinlemek ve hayatımızdaki varlığına inanmak demektir.
Bugün, tüm kardeşlerimiz adına Türkiye’deki kiliseyi İsa’nın Kutsal Kalbine emanet ediyoruz. Kendimizi onun sevgisine emanet ediyoruz. Onun sadakatine. Ona sıkıca bağlı kalabilmemiz için. Onun emirlerine sadık ve onun mesajının, dünyayı kurtarma isteğinin taşıyıcıları olarak.” dedi.
Komünyondan sonra, herkes diz üstüne çökerek altara yerleştirilen Efkaristiya’ya tapındılar. “Pange lingua” ilahisi Buca Verbo İncarnato Rahibeleri ve Karşıyaka Azize Helena Kilisesi’nden Peder Iosif Robu tarafından söylendikten sonra, sessiz tapınma ile devam edildi. Ardından Buca Verbo İncarnato Rahibesi Sonsoles “İsa’nın Kutsal Yüreğine Yakarmalar” ilahisini söyledi.
Son olarak, Monsenyör Marek ve tüm katılımcılar ile birlikte “Mesih’in Kutsal Yüreği’ne Adanma” duasını hep bir ağızdan okudular.
Tören Efkaristiya kutsamasıyla sona erdi.